[chatbot]
top of page

Cinsiyet Hormonları

Cinsiyet hormonları adını verdiğimiz hormonlar hem seksüel fonksiyonların devamlılığını sağlar hem de sperm üretiminden direk olarak sorumludur. Her birinin çok önemli görevleri vardır. Burada hormonların kendi içinde kurdukları denge son derece önemlidir. Bazılarının azlığı ya da fazlalığı spermatogenez adını verdiğimiz sperm üretim sürecini olumsuz etkiler. Bu hormonların bilinmesi, kandaki seviyelerinin tespiti patolojiyi anlamamıza ve de çözüm üretmemiz açısından gereklidir.

T: T kuşkusuz sperm üretim sürecinin en önemli hormonudur. Spermatogenezi en başından itibaren indükleyen ve devamlılığını sağlayan güçtür. Testis içinde Leydig hücreleri adını verdiğimiz yapılan tarafından üretilir. Bu üretimi provake eden ise hipofiz bezinden salgılanan LH adını verdiğimiz gonodotropin hormonudur. T testis içinde biyoaktif formda bulunur. Dolayısı ile testis için konsantrasyonu ön görmede kan total t düzeyini değil hesaplanmış biyoaktif t düzeyini baz alınmak doğru bir yaklaşımdır. T dışarıdan tek başına verilmesi sperm üretimine her hangi katkısı olmaz. Çünkü testis içinde yeterli konsantrasyona ulaştırılması enjeksiyon yolu bile olsa mümkün değildir. Üstelik dışarıdan verilen t hipofiz düzeyinde LH hormonunu baskılayarak doğal t üretimini de sekteye uğratır. LH etkisine sahip hCG olarak verilmesi  ise leydig hücreleri uyarır ve t salgılanması provake eder.

41572_2019_87_Fig1_HTML.png

FSH LH: Hipotalamustan salgılanan Gonadotropin salgılatıcı hormon (GnRH) hipofize ulaşır ve de bu bezden FSH ve LH adını verdiğimiz 2 adet gonodotropin hormonunun salgılanmasını provake eder. LH testislere ulaşarak leydig hücrelerindeki reseptörlerine bağlanır ve bu hücrelerden t hormonunun üretimini ve sisteme salgılanmasına neden olmaktadır. FSH ise sertoli hücrelerindeki reseptörlerine bağlanır. Ve bu hücrelerde TGFalfa ve TGFbeta gibi büyüme faktörlerinin salgılanmasını indükler. Bu faktörler de kök hücrelerden sperm üretimini başlatır ve sürecin devamlılığını sağlar. FSH ve LH hormonlarının üretimi eksikse veya beta ünitesi eksik-defolu üretilmişse veya hedef hücrelerdeki bağlanacağı reseptör bozuksa spermatogenezde büyük bir sorun var demektir. 

İnhibin B: Sertoli hücrelerinden salgılanır ve negatif feedback ile hipofizden FSH salınmasını baskılar. Kanda inhibin B düzeyinin normal sevilerde olması sertoli hücrelerinin sağlıklı çalıştığını gösterir. Öte yandan dışarıdan 150 IU FSH verdiğimizde (inhinin B uyarı testi)  inhibin B kan seviyesi %50'den fazla artıyorsa o hastanın sertoli hücrelerinin efektif çalıştığının ve hormon tedavisine de  olumlu yanıt vereceğinin bir göstergesi olarak kabul edilmektedir.

Aktivin: yine sertoli hücrelerinden salgılanır ve hipofizden FSH salgılanmasını adı gibi aktive eder. Yine sertoli hücrelerinin sağlıklı çalıştığının göstergesi olarak daha nadiren test olarak kullanılmaktadır. 

INSL3 (İnsülin benzeri protein 3): Leydig hücrelerinin çalışıp çalışmadığının veya testis içi t düzeyinin en doğru göstergesi kanda INSL3 adı verilen proteinin ölçülmesi ile ortaya konulur. Leydig hücrelerinden salgılanır, embriyojenik hayatta testislerin inişinden sorumlu bir proteindir. Günlük klinik pratikte fazla kullanımı yoktur. 

E2: E2 genel olarak kadınlık hormonu olarak bilinse de az miktarda erkekte de yer alır. Hem cinsel hem de üreme fonksiyonları üzerine olumlu etkileri söz konusudur. Ancak miktarı çok artmışsa bu sefer baskılayıcı bir etkiye sahiptir. E2 aromataz adı verilen ve yağ dokusunda çokça bulunan bir enzim tarafından t dönüştürülerek yapılır. E2'nin kanda fazla olması t/e2  dengesini tersine çevirir ve bu sebeple de spermatogenez olumsuz etkilenebilir. Obez kişilerde erkeklerde aromataz aktivitesi çok artmıştır; bu sebeple infertilite sorunları daha yaygın görülmektedir.

CİNSİYET HORMONLARI ve PROTEİNLERİ

  • GnRH

  • LH

  • FSH

  • T

  • SHBG

  • Albümin

  • Inhinin B

  • Aktivin

  • E2 

  • Aromataz

  • Biyoaktif T

  • Total T

  • E2

  • Total T / E2

  • FSH

  • Inhibin B 

  • Inhibin B testi

Tedavideki amaç testis içi t düzeyini artırmak ve t/e2 dengesini 10 seviyesinin üzerinde tutmaktadır. Bunun için LH etkisine sahip hCG, e2 reseptör blokerleri ya da aromataz inhibitörü ilaçlar kullanılabilmektedir. Ancak spermatogenez için sadece testiste t artışı yetmez. Mutlaka FSH etkinliğinin de ve buna sertoli hücre yanıtının da büyük önemi vardır.

bottom of page